Dr. Gürbüz Çapan
Sayfa Sonuna GitGeri Git
A- A A+

AHMET'İN CÜPPESİ DÜŞTÜ

13.10.2006, Cumhuriyet

Bu hafta Hürriyet, Cüppeli Ahmet 'Hoca' yı manşetine taşıdı. Jet-skiye binmiş cüppeli. Denizde cüppesiz Ahmet. Sakalları beline inmiş, gözler fel fecir. Cin gibi. Bizim insanımızın "gol atmış" hali. Mutlu, egemen, mağrur.

İyi şeyleri iğne deliğinden söker alır bizimkiler. Gözlükler marka imiş. Evinin armatürleri de, jakuzisi, havuzu, spor aletleri de..

Ben o mahalleyi pek bilmem. Hiç uğramışlığım yoktur. Ama o mahalleden bazı kimseler tanırım. Dost ahbap olduklarım da vardır.

Özü sözü bir, çok adam tanırım. Bir dostum, yarenim Ahmat Hakan vardır. Evrimini yakından izledim. Kutsalına saldırmadan dostluğumuzu yaklaşık 20 yıldır sürdürüyoruz.

Cüppeli Ahmet 'Hoca' yı o da izlemiş. Paraya ve 'et' e tamahını anlatıyor. Kendi mahallelerinde bunun bilinmesine rağmen 'Zabitan-ı Ahlak' çılardan hiç ses çıkarmadıkları için şikâyetçi.

Bu zat-ı muhteremin günlük mute nikâhlarını da, birden-dörde hatunlarını da bilmeyen yok. Maşallah verimli ' hoca'. Ömrünün baharında birinci hatundan 4, diğerlerinden kayıt dışı olduğu için kaç çocuk var bilmece.

Ama 'hoca' efendi yeni hatunları alırken isimlerini de değiştirmiş. Mübarek hoca Osmanlı sultanları gibi. Sevdiğine sevdiği ismi takıyor. Belki bu da Yavuz Selim soyudur. Biliyorsunuz Yavuz Selim Trabzon Sancak Beyliği yapmıştı. Ola ki Of 'a uğramışlığı vardır.

Fatih Sultan gibi buyuruyormuş; "Şu tiplerden hoşlanırım" . Peh peh maşallah ömrünce bin yaşa emi...

Ben Ahmet Hakan'ı severim. Çünkü kendi gerisiyle, geldisiyle uğraşıyor. Aydınlığa yavaş yavaş ulaşmaya çalışıyor. Şimdi o, mahallenin "günahkâr kâfiri" (!)

A. Hakan'ı Mevlana'ya benzetiyorum. Mevlana' nın "Ya göründüğün gibi ol ya olduğun gibi görün" vecizesi benim için değil, o mahalleli için söylenmiş olsa gerek.

Hazreti Mevlana ne de olsa bizleri tanımazdı.

***

Cüppeli sanki Mevlana dergâhına eğri odun taşırken yakalanmış gibi. Ne söylersin ne eylersin a cüppeli? Keskin uçlar hep böyledir. Akıllarındaki fitneyi başkalarında varmış gibi, kan kusarak anlatırlar. "Deprem ahlaksızları öldürür" müş, sizin bu dünyada işiniz ne a cüppeli?

Türklerin sağcısı, solcusu, dinlisi, dinsizi birkaç slogan etrafında toplanmıştır. Bizim mahalleden bir örnek vereyim. 1975 yılında Devrimci Gençler Birliği diye bir dernek vardı. Panolarında Mao 'nun on emri vardı, bazıları şöyle; "Ekinleri çiğnemeyin, atları yavaş sürün" gibi.

Mao, Çin devriminde uzun yürüyüş başlatır. Devrim ordularına talimat verir; ' Köylüye zarar vermeyin, atları yavaş sürün' diye. Bizimki Ankara'nın göbeğinde Mao'culuk öğreteceğim diye bunları panolarına asıyor.

Bu tür zavallılıklar bize özgüdür.

Mustafa Kemal 'i anlamak yerine O'na benzemek, aynı pozlarda resim çektirmek, örneğin; demiryolunu millileştirerek, onuncu yılda demir ağlarla ördük bütün vatanı diyerek işi kutsamak için trende fotoğraf çektiren Mustafa Kemal'i kavramaktan uzak olanlar aynı kıyafetle fotoğraf çektirmediler mi?

Aynı pozu verince, Kenan Evren 'i biz de Kemalist zannetmedik mi?

İrtica geliyor diye bağırmaya, milleti korkutmaya gerek yok. Mürteciler çürüyor. Bu çürümüşlüklerini, kokuşmuşluklarını anlatmaya devam etmek lazım.

***

Bunların hayat tarzını anlattıkça dinimiz de temize çıkacak, ülkemiz de...

Bütün tarikatlar üç aşağı beş yukarı, aynı dereden beslenmektedir.

Artık Ahmet 'Hoca' cüppesiz!

Jet-ski 'li Ahmet!

Çoğu gitti azı kaldı ha gayret.

Umudumuz Ahmet'lerde...


PDF OLARAK İNDİR

Bu İçeriği Beğendiyseniz Beğen Butonuna Tıklayınız!
Bu Haberin Aramalarda İlk Sayfalarda Çıkmasını İstiyorsanız + 1 Butonuna Tıklayınız!

Sayfa Başına GitGeri Git
0 (0)








Lütfen tüm alanları doldurun. Girdiğiniz bilgiler kesinlikle yayınlanmayacak, başka bir amaçla kullanılmayacaktır.

İÇERİK ARA

Aranacak Kelime