SOLDA YENİ ARAYIŞLAR

DİSK yönetimi, hastalıklı solumuza çözüm önermek amacıyla Bolu Koru Otel 'de iki günlük 25 akademisyen, gazeteci, sanatçı, aydın toplayarak yol haritası yapma gayretine girişti. Daha başlangıcında sol önderler tarafından bıyık altından gülerek karşılandı. Zira 'sol' la ilgili fermanları müesser düzeni olan 'önder' lerimize aittir. Bu, kutsal ahit'te böyle yazılmış. DİSK ''yeni parti'' kurduracakmış; ne haddine! Yeni parti kurulacaksa onu CHP önderi yapar ve yaptı da... ANAVATAN 'ı, yeşil saha üzerine 'arı' sını beyaza boyayarak yeniden siyasal yaşama sürüverdi. Önce bir güzel grup kurdurdu. İlk grup toplantısını ihtişamlı yapsın diye kendi grup odasını tahsis etti. Ne de olsa bizim çocuklar. Sokakta kalmasınlar deyu kendi grup odasını tahsis etti... Alternatif TBMM toplantısında ANAVATAN ve DYP 'lileri sıcaklıkla kucaklarken 4 SHP mensubuna merhaba demeyen CHP önderi, ANAVATAN 'a gelince demokrasi havarisi kesiliyor. CHP 'den istifa eden 20 küsur mebus SHP 'ye gelseydi, muhtemeldir ki SHP 'ye karşı politikleşmiş askeri savaş stratejisi uygulayarak derhal Ali Abi komutasında gerilla harbi başlatabilirdi.

TBMM 'mizi Allah korudu da; CHP'den istifa edenler AKP ve ANAVATAN'a geçtiler. Aksi halde C-4 yüklü kamyonla SHP'yi imha edeceğim diye koca parlamento binası berhava olabilirdi. AB'ye girme tartışmalarında, Asyatik milliyetçilik kulvarına girip, dünyaya kapılarını kapatmak yerine AB sosyal demokratlarıyla, sosyalistleriyle ilişki geliştirip güçlü bir lobi faaliyeti yaparak işe sahip çıkmak varken AB'ye girme işini AKP'ye havale edip olumsuz - başarısız kısımlarında faydalanmaya yatmak politikası ne getirir. Parlamentonun üçte birine hâkimsin. O kadar da ehil ve uzman kadron var. Bir tek seçenek sunmak yerine, tribünden komik tezahürat yapmak da ne oluyor? Alternatif program sunmak yerine, atamadı ki, vuramadı ki tezahüratları neye yarayacak? Şu tembellikten, kabızlıktan çıkıp iş yapmak yerine laf üretme hastalığından ne zaman kurtuluruz acep?

***

Van 100. Yıl Üniversitesi 'nin rektörü çete kurmuş. Bunu en iyi ben bilirim. 4422 sayılı kanun var. Ülkemizi çeteler sarmıştı. Onun için Cibali karakolundan komiser Şekspir tarafından hazırlanan bir yasa. Silahlı, külahlı çetelerle savaşmak için! Bu rektör kesinlikle çete kurmuştur. Adam öldürmüş, dağa kaldırmış, Van 'da eroin filan işlerine de bulaşmıştır muhtemelen! Bir yığın tarihi eser içine 'toz' da saklamış olabilir. Fesat karıştırdığı ihaleden edindiği paraları 'toz' a yatırmış, hatta İran'a koyun kaçakçılığı, petrol kaçakçılığı filan da yapmıştır. O rektörü alıp Hoşap Kalesi 'ne asmak gerekirken bazı solcu arkadaşlar utangaç vaziyette rektörü koruyormuş gibi demeçler veriyorlar.

Bu rektörler çok oldular... Daha dün Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü 30 solcuya tabldot yemeği ısmarlamış. Hem para yok diye bağır, hem de tut sen 30 tane 'ipsiz-sapsız' solcuya yemek ısmarla. Bu rektörlerden alıp birkaçını o köyün meydanında sallandırmalı. Sallandırmalı ki haddini bilsin.

Hatta malları müsadere edüle, kelleleri alına!

Eh sürümüz dağıldı... Her birimizi bir derede kurtlar bekliyor. Kimi canından olacak, kimi malından... Kime ne düşerse... Toprağın bol olsun Mithad Paşa... Yolunu takip edenler kaderinle kaderdaş olmaya başladılar...

Sürümüzü dağıtanlar ''sürüm sürüm sürünsün'' ler...

Biz birbirimize bu kadar acımasız düşmanlıklar biriktirmişken, çıkıp 30 kadar aydın yol arıyor, düş kuruyor..

Hoop n'oluyorsunuz beyler!.. Önce birbirimizi kemiğimiz kalmamacasına yiyip bitirelim, sonra siz çare aramaya başlayın...

Bak söylüyorum a hocalar, aydınlar: ''Burası Bolu, burda her şey olu.'' Demedi demeyin!

İÇERİK ARA