A- A A+
ÇAĞDAŞ YAŞAMA GİDEN YOL!..
HINCAL ULUÇ / SABAH
Tem yolunu, Edirne’ye doğru alın… Gişeleri geçer geçmez, az ileride Esenyurt, Bahçeşehir çıkışı var. Çıkın oradan, Bahçeşehir’e doğru… Ama oraya değil, arkada, büyük bir şantiye göreceksiniz, yüzlerce ev inşa ediliyor. Oraya doğru gidin ve Boğazköy yolunu sorun… Göstereceklerdir. Biraz yavaş giderseniz, buraya giden yolu gösteren levhayı da siz göreceksiniz.
Üzerinde “Çağdaş yaşama giden yol” yazar! Çağdaş Yaşam…
Bir defa sessiz… Kentin de, TEM’in de gürültüsünden uzak…
Bir gölet, ormana bakan bir vadi… Burada evler olacak! Apartmanlar değil…
Bir elektrik santrali kuruluyor. Doğalgazdan elektrik üretecek. TEK’ten %20 ucuza mal olacak! Üretim sırasında oluşan sıcak su ile evler ısıtılacak, banyo ve mutfaklara sıcak su verilecek.
Yani… Tertemiz havalı bu çağdaş dağ köyünde, baca olmayacak. Baca olmayınca, duman da!.. Gittim, gezdim, gördüm… İçim gitti! Esenyurt’u kendi deyişi ile “Bir köy muhtarından devralan” Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan’a götürdü beni sevgili dostum Kemal Akar…
“İyi şeyler görmeye, iyi şeyler yazmaya meraklısın, o zaman gel de mutlu ol” diye…
Gerçekten de çok mutlu oldum…
Esenyurt, Rumeli muhacirleri ile Karslılar’ın yerleştiği bir gecekondu köyü…
SHP bunu hesaplayıp, 1970’lerin öğrenci liderlerinden Karslı Dr. Gürbüz Çapan’ı aday koymuş, köy belediye olunca! Kazanmış… Sonrası mucize…
“Bu ülkede gecekondu önlenemez” diyenler için bir doktora çalışması, doktorun yaptıkları…
Hem de hayata, Ümraniye gecekondularında sırtında taş taşıyarak başlayan Doktor’un yaptıkları!
“Ne büyük hataymış Tanrım” diyor Doktor… “Marifet yapıyoruz sanmıştık, gençlik ateşi ile… Meğer o insanların geleceğini çalmışız!..”
Ümraniye’de dersini çok iyi alınca, Esenyurt’ta Bahçeşehir’in hemen arkasındaki özel mülkiyet araziyi kamulaştırıp, kooperatiflere tahsis etmeye başlamış…
Bir kuruş kredi almadan, bir kuruş borca girmeden!..
Şimdi orada Esenkent adlı, 7.300 konutluk bir yepyeni kent yükseliyor. 500’den fazla kooperatif, belediye gözetiminde kurulmuş. Bir o kadar da vatandaşın kendiliğinden kurduğu var…
Ama bu yepyeni kent, sadece apartman binaları değil…
Her şey düşünülmüş… 7.500 kişilik bir Açıkhava tiyatrosu bitmiş bile… Kapalı alışveriş merkezleri, sinemalar, tiyatrolar, spor alanları, okullar, hastaneler, parklar, otoparklar hepsi düşünülmüş, planlanmış ve konmuş. Kültür tesislerini vakıf kurup onlara bağışlamış ki, ardından gelen yerel yönetimler, adı ve amacı değiştirmesinler! Açıkhava Tiyatrosu Rıfat Ilgaz! Hep de öyle kalacak.
İnsancıl yaşam planları yapıyor, ama insan sayısının hızla artmasının ne demek olduğunu da iyi biliyor. Yaşayan dokuz kardeşten biri o. Tıp doktoru olduğu için, aşırı nüfuslanmanın en sağlıklı önlemi, doğum kontrolünü de biliyor.
Belediye’nin toplu iş sözleşmelerine doğum kontrolü maddesi koyan, belki de dünyada tek Belediye Başkanı o!..
Bu muhteşem şantiyenin mimarı, inanmazsınız, derme çatma bir köy evinden yönetiyor her şeyi… Belediye binasına öncelik vermemiş, “önce insanlarımız” demiş…
Ben SHP’nin, pardon CHP’nin şimdi yöneticisi olsam, Esenyurt / Esenkent çalışmalarının kasetlerini, filmlerini hazırlar, partinin propagandası için kullanırdım.
Dr. Gürbüz Çapan, bu ülkede sosyal demokratların da bir şeyler yapabileceğini kanıtlamış bir lider çünkü…
Esenyurt’a gidin, bir güneşli hafta sonunda…
Gidin ve gezin… Moraliniz yükselecek, keyfiniz yerine gelecektir…
