Dr. Gürbüz Çapan
Sayfa Sonuna GitGeri Git
A- A A+

SİLİVRİ DİYARBAKIR' DAN ZOR

12.09.2011

Ergenekon Davası nedeniyle Silivri’de tutuklu kalan Dr. Çapan, “Ben 12 Eylül sonrası Diyarbakır cezaevinde kaldım. Ama Silivri çok daha zor. Orada derdine yanacak kimse yok” dedi. Behiç Aşçı ise “F Tipi cezaevlerinin insanı yalnızlaştırdığını ve 12 Eylül dönemi işkencelerinden daha kötü bir ortam oluşturduğunu” söyledi.

12 Eylül Darbesinin yıldönümü nedeniyle Esenyurt Dersimliler Derneği’nin düzenlediği panel Esenyurt’taki dernek merkezinde yapıldı. Gazeteci Ahmet Tulgar’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak; Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, Avukat Behiç Aşçı, 12 Mart’ta THKO davasında yargılanan Mustafa Yalçıner,  yönetmen Reis Çelik katıldı.

Panelde konuşan Mustafa Yalçıner; ülkede bir kavram kargaşası yaşandığını, Menderes ve Özal ile devam eden yaklaşımın bugün de Erdoğan tarafından sürdürüldüğünü belirterek, “Sözde Özal ve Menderes, sivil ve demokrattı. Şimdi de Erdoğan sivil, demokrat ve askerlere karşı. Oysa biz biliyoruz ki Menderes’in de askeri vardı. Örneğin General Rüştü Erdelhun yargılandı. Özal da öyle... Askerlerle yan yanaydı.” dedi… Yalçıner,  AKP hükümetinin de hoşlanmadığı herkesi terör örgütü üyesi olarak tutukladığını ifade ederek, “Bütün bunların arasında özünde ezilen halk oluyor” dedi.

Dr. Çapan: CHP, AKP’nin gündemine takılıyor

Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr.Gürbüz Çapan ise Ortadoğu’da İngiliz haritalarının yırtılıp ABD haritalarının yapıldığını söyleyerek;  böyle bir süreçte CHP’nin de AKP’nin yolunu açmaktan başka iş yapmadığını öne sürdü.

Sudan’da açlığın 30 yıldır devam ettiğini bildiren Çapan, “Açlık şimdi var. Senin ülkende sorun bitti mi? Emek - sermaye çelişkisi bitti mi? Ülkende işsizlik, açlık bitti mi? CHP de iktidarın gündemine takılıp arkasından gidiyor.” dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın daha kısa bir süre önce Beşar Esad’ın yakın arkadaşı olduğunu hatırlatan Dr. Çapan, “Ne oldu da Kaddafi’ye, Esad’a teslim ol diyorsun” diye sordu.

Daha sonra 12 Eylül döneminde kendisinin Diyarbakır Cezaevinde kaldığını hatırlatan Dr. Gürbüz Çapan, Ergenekon soruşturması nedeniyle 18 ay tutuklu kaldığı Silivri Cezaevinin çok daha kötü olduğunu ifade etti.  Çapan, “Silivri’de derdini yanacak kimse yok. Ayı -yıldızları göremiyorsun. İnsanı müthiş yalnızlaştırıyorlar. Bir de birileri Asya’nın Avrupa’ınn en büyük cezaevini yarattık diye bununla övünüyor” şeklinde konuştu.

Aşçı: AKP 12 Eylül’ü yargılayamaz

Panelde konuşan Avukat Behiç Aşçı ise 12 Eylül’ün çok daha hakim olarak bugün de sürdüğünü ifade etti. 12 Eylül Anayasasının sözde birkaç maddesinin değiştirildiğini ancak tüm iktidarların aynı anayasa ile iktidarlarını sürdürdüklerini belirtti. AKP’nin asla 12 Eylül’ü yargılamasının mümkün olmayacağını ifade eden Aşçı, “Belki Kenan Evren’i ve birkaç generali yargılarlar. Ama özünde 12 Eylül emperyalist sistemin hakimiyetinin adıdır. AKP de onların iktidarının devamını sağlıyor. O nedenle yargılayamaz” dedi.

Aşçı ayrıca F Tipi cezaevlerini de eleştirerek, bu cezaevlerinin 12 Eylülde görülen işkencelerden kat be kat daha insana zulüm yaşattığını söyledi.

Çelik: 12 Eylül üzerimizden tank gibi geçti

12 Eylül 1980’de cezaevinde olduğunu ve haberin cezaevindeki komutan tarafından kendilerine müjde gibi verildiğini ifade eden yönetmen Reis Çelik, darbenin sol cenah üzerinden tank gibi geçtiğini ifade etti. Kenan Evren ve arkadaşlarının AKP hükümeti tarafından yargılanacağına inanmadığını da söyleyen yönetmen Çelik, “Darbe olduğunda cezaevindeydim. 1 yıla yakın çeşitli tutukevlerinde yattım. İkinci duruşmadan sonra serbest bırakıldım. Cezaevinden yeni çıkmıştım ki bir bekçi gelip beni karakola çağırdı. Karşısına çıktığım Laz komiser “Ula ne pok yedin Antalya'da” diye sordu. Ben hayatımda Antalya'yı hiç görmemişim. Sonra anlaşıldı ki başka ceza veremeyince sıkıyönetim mahkemesi bana bir ay Antalya'ya gitmeme ceza vermiş. Hani, bu devlette hiç boş yok. Hiç unutmuyorum; 1981 yılının şubat ayıydı. 28 günlük imza attırdılar. Bir de söz aldılar benden, bu süre içersinde Antalya'ya gitmeyeceğime dair. 'Tamam gitmem' dedim ama içimden kıvranıyorum, ne var bu Antalya'da diye. Durumu arkadaşlarıma anlattım.
Aralarında para topladılar, beni gönderdiler. Birkaç gün dolaşıp geldim. Ama Antalya'nın niye yasaklandığını anlayamadım” diye konuştu.

 

 

 


PDF OLARAK İNDİR

Bu İçeriği Beğendiyseniz Beğen Butonuna Tıklayınız!
Bu Haberin Aramalarda İlk Sayfalarda Çıkmasını İstiyorsanız + 1 Butonuna Tıklayınız!

Sayfa Başına GitGeri Git
13 (3)








Lütfen tüm alanları doldurun. Girdiğiniz bilgiler kesinlikle yayınlanmayacak, başka bir amaçla kullanılmayacaktır.

İÇERİK ARA

Aranacak Kelime