YAŞASIN 1 MAYIS

1886 'da 1 Mayıs 'ta 8 saatlik işgünü için (zira bizdeki gibi 10-12-14 saat çalışılıyordu.) çocuklar ve kadınlar da dahil, genel grev yapıldı. Bu eylem kanlı bastırıldı. Bu saldırıyı protesto etmek için işçiler yeniden eyleme geçtiler. Bir ajan-provokatörün kitlenin üstüne bomba atması sonucu çıkan olaylarda 4 işçi, 3 polis yaşamını yitirdi.

Bu olayların sorumlusu olarak 8 işçi lideri tutuklandı. Uyduruk yargı, 4 işçi liderini idama mahkûm etti. Bunlardan Persons, ''Asılacaksam cani olduğum için değil, sosyalist olduğum için asılacağım'' diye haykırdı.

Sonra da 1889 'da dünya işçileri, bu günün (1 Mayıs'ın) işçi sınıfının birlik ve dayanışma günü olarak kutlanmasına karar verdi.

DİSK'in öncülüğü

Uzun zaman Türkiye'de yasaklanan 1 Mayıs işçi bayramı olarak DİSK'in öncülüğünde 1976 'da Taksim Meydanı'nda 100 binlerce işçi-emekçinin katılımıyla kutlanmaya başlandı. 1977 1 Mayısı kana belendi. 36 insanın katledilmesiyle dünyanın en kanlı 1 Mayısı kutlandı.

The Marmara Oteli 'nin odalarına yerleşmiş uzun namlulu silahlarla ve bombalı saldırıyla tarihin en kanlı provokasyonu sahnelendi. Küçük Amerika yöneticileri, hep bir ağızdan, birbirlerini vurdular diye sanık yaratmaya çalıştılar. Sonraki 1 Mayıslarda işçiler birbirini vurmadılar. Ama 1977 Mayısı devlet arşivlerine böyle geçti. 12 Eylülcüler 80 darbesinden sonra işçi önderlerini yeniden yargıladılar. 837 sahifelik iddianamelerinin büyük bir bölümü bu katliama sanık arama senaryosuyla yüklenmişti.

ABD senaryosu

DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk Sıkıyönetim Mahkemesi'ne haykırıyordu: ''Siz bu iddia ve suçlamalarla ceketimi bile asamazsınız!'' 1886'nın ABD senaryosu, 100 yıl sonra ülkemizde yeniden sahnelemiş ve komediyle bitmiştir. Yüzlerce işçi önderi 4 yıl hapis yattıktan sonra beraat etmiştir.

1 Mayıs, işçilerin baskı ve sömürüye karşı, birlik ve dayanışma günü olarak kutlanır. Ona yakın olan aydınlar, öğrenciler, kıblesi emeğe dönük kimseler, 1 Mayıslarda işçilere destek amacıyla alanlara çıkan işçilerle birlikte 1 Mayıs'ı kutlarlar.

Ben de dizim tuttukça ve 1 Mayıs bayram sayılmadıkça , bu yürüyüşlere katılıyorum. Bayram sayılınca katılmayacağım. Bizim ülkemizde de hak arama özgürleşinceye kadar, kansız-kavgasız 1 Mayıslara kadar yürüyüşe devam. Bu yıl da Kadıköy 'de Haydarpaşa gar binasının önünde toplanıp işçi sınıfına destek vereceğiz.

Dünyada 1 Mayıslar

Kore'de (Kırmızı Kore), 1993'te devlet başkanı ve başbakanın da katıldığı 1 Mayıs'ı izlemiştim. Bizim 19 Mayıs törenleri gibi milyonlar katılmıştı. Renk cümbüşü, tam bir bayram havası vardı. Olay filan çıkmadığı gibi, büyük bir coşku vardı. Aynı yıl Ankara 'da bayram yeteri kadar kızarmadığı için Ankara Milletvekili Salman Kaya 'yı kızartmışlardı. 5-6 polis, polis şefi, Salman Kaya'yı yüzü gözü kanlar içinde kalıncaya kadar dövmüş, sonra da sürüklemişlerdi. TV ekranlarına gelen görüntüler ürperticiydi. Yine kitlelerin yüreğine korku salabilmişlerdi. Milletvekiline ne zaman dokunulabileceğini de göstermişlerdi.

Lüks otellerde, bürolarda ''işadamlarıyla'' buluşan vekile dokunulmaz. Ama yoksul işçilere destek veren milletvekiline ne yapılacağını da öğrenmiş oluyorduk!

Avrupa'da 1 Mayıs

Hani şu girmeye çalıştığımız AB ülkelerinde nasıl olur 1 Mayıslar? Yine bir seferinde Almanya'nın Köln'ünde 1 Mayıs'ı izledim. Ne dizi dizi polis barikatı, ne vahşet görüntüleri. Katedral önünde toplanan binlerce farklı grup, karnaval havasında kutladı. İlgi çekmek için çok farklı animasyon çalışmaları... Adeta Antalya'da tatil köyüne toplanmış kalabalıklar gibi. Bize ne zaman nasip olur bu görüntüler? Her hak arama gösterisi kanlı bastırılmak zorunda mı?

Kansız ve kavgasız 1 Mayıslara.

İÇERİK ARA