A- A A+
BASIN AÇIKLAMASI
30.06.2010
Son zamanlarda kimi medya kuruluşlarında hakkımda yapılan ve kişilik haklarıma saldırı niteliği taşıyan yayınlar üzerine siz değerli basın mensuplarına açıklama yapma ve gerçekleri kamuoyunun bilgisine sunma zorunluluğu doğmuştur.
Bilindiği gibi kamuoyunda Ergenekon adı verilen soruşturmaya dahil edilerek 17 ay süreyle özgürlüğüm elimden alınmış, mahkeme huzurundaki sorgu ve savunmam üzerine sayın cumhuriyet savcılarının tahliyem yönünde talebi ve bağımsız yargıçların oybirliği ile aldığı karar üzerine özgürlüğüm geri verilmiştir.
Ancak mahkemenin verdiği kararın ardından davanın kimi sanıklarında rahatsızlık oluştuğu gibi; maksatlı ve çarpıtılmış haber ve yorumlarıyla dava sürecini etkilemek isteyen ve bağımsız yargıyı etki altına almayı hedefleyen bazı basın yayın organları aleyhimdeki asılsız haberlerine tahliyemden sonra da devam etmiştir.
Aynı kaynaktan yönlendirildiği anlaşılan bir takım basın yayın organlarında Adalet Eski Bakanı Sayın Seyfi Oktay'ın serbest bırakılmam doğrultusunda çaba harcadığı yönünde maksatlı kimi haberler yapılmış, bu kötü niyetli haberlerle kamuoyunun bilinci bulandırılmaya çalışılmıştır. Uğramış olduğum haksızlık nedeniyle masumiyetime inanan dost ve arkadaşlarımın hukuk içindeki destekleri doğal ve onurlandırıcı olmakla birlikte, bağımsız savcı ve hakimlerin özgürlüğümün geri verilmesi yönündeki hukuka bağlı kararları üzerinde şaibe yaratılmaya çalışılması üzücü ve kaygı vericidir. Zira bu türden maksatlı haberler şahsımdan öte Türk hukuk sistemini yaralayıcı olup, bağımsız Türk adaletine de haksızlık yapılmaktadır.
Son günlerde yine kimi basın organlarında yer alan haberlerde, ülkemizde yaşayan azınlıkların dini önderleri haham ve papazlara suikast yapma planı içinde oldukları iddiasıyla soruşturulan kimi şüphelilerin şahsıma bağlı olarak çalıştıkları şeklinde iddiaya yer verilmiştir. Haberlerdeki iddialar ve görüntüler izleyeni dehşete düşürecek boyuttadır. Güya İsrail'le savaşın eşiğinden donulmuş. Görüntülerde savaş uçakları uçuyor. Bu iddia çamur at izi kalsın anlayışıyla ortaya atılmış koca bir yalan, korkunç bir iftiradır. Şahsımı yakından tanıyanlar çok iyi bilmektedir ki; Gürbüz Çapan, demokrasi, insan hakları, eşitlik, özgürlük ve barış sevdalısıdır. Sandıktan yanadır, askeri darbelere, kontrgerilla örgütlenmesine, derin ilişkilere karşıdır ve her zaman karşı olmuştur. İnsanların, dillerin, dinlerin, ulusların arasına nifak tohumları eken, savaştan ve kavgadan yana politika üreten eylem ve kişilerin her zaman karşısında oldum. İlk gençlik yıllarımdan beri muhalif kimliğimle tanındım, hep ezilenin ve mağdurun yanında yer aldım. Belediye başkanlığı dönemimdeki icraatlarımla da görülmüştür ki bu düşüncelerimden hiçbir zaman taviz vermedim. Bu nedenle her düşünceden insanlar tarafından kabul gördüm ve dostlar edindim. Ancak dost edinmiş olduğum kadar; barış, kardeşlik ve demokrasi yanlısı görüşlerim nedeniyle karanlıktan ve kargaşadan beslenen bir takım çevrelerin de hep hedefi oldum. Tahliyemin ardından bu çevreler tarafından yine bir takım kirli ve benimle asla ilgisi olmayan düzeneklerle ilişkilendirilmeye çalışılmam kabul edilemez.
Radyo televizyon üst kurulu, basın konseyi ve gazetecilik örgütlerini göreve çağırıyorum.
Hakkımda hukuk tanımaz şekilde yürütülen karalama maksatlı yayınlara karşı Türk Ceza Kanunu'nun yaptırıma bağladığı girişimlere avukatlarımca başlanmıştır. Zira bu iğrenç yalan, iftira ve saldırılara karşı güvencem bağımsız cumhuriyet savcıları ve Türk yargıçlarıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Saygılarımla
Gürbüz ÇAPAN
30.06.2010 Saat : 13:00, Taksim Hill Otel Toplantı Salonu
