Dr. Gürbüz Çapan
Sayfa Sonuna GitGeri Git
A- A A+

TBMM'YE AÇIK MEKTUP

23.02.2007, Cumhuriyet

Yurttaşım , devletime güveniyorum. Yurttaşlık ödevlerimi yapmaya çalışıyorum. Kendime, çevreme ve ülkeme sorumluluklarımı kavrayarak, onların gereğini yapmaya çalışarak yaşamaya çalışıyorum.

Devletim ve yurdumdan bazı manzaralar beni ürkütüyor !

- İstanbul'un orta yerinde 6 genç , bir gence bıçaklarla saldırıyor. Sonra yanlış adamı öldürdüklerini anlayınca 'pardon' çekiliyorlar. Öldürmeye değil, 'yanlış adama' pardon.

- Küçükçekmece Adliyesi'nde, kardeşi hırsızlık ve gasptan üç aylık tutukluluğu kaldırılmadı diye, mahkemenin hâkimesini , mahkeme koridorunda evire çevire dövüyor, burnunu kırıyor , beş on yurttaş hâkime hanımı zor kurtarıyor.

- Bir başka öfkeli 'Polat Alemdar ', babası kalp ameliyatında ölüyor diye profesörü otoparkta "Kana kan, intikam" diye bağırarak öldürebiliyor.

Eski İstanbul'un birçok sokağında tekin dolaşmak düş oldu. Kapkaça uğrayabilirsiniz, birisi yanlışlıkla bir tarafınıza bıçak geçirebilir...

- Emekli olmuş subaylardan bazıları, hâlâ dinç kalmışlarsa Kuvayı Milliye örgütleri kuruyor, ölmek öldürmek üstüne yeminler ettiriyorlar. O da kesmiyor TV'lerde kanal kanal dolaşıp niye yaptığını ballandıra ballandıra anlatıyor.

Aynı adam solcu örgüt kursa, böyle bir görüntü ele geçse, adama ne yaparlar merak ettim doğrusu. Geçmişte evimizde iki adet solcu yazarın kitabı bulunsa kafadan 'örgüt' oluyorduk. Seninki, iki tabanca üzerine ölüm, öldürme andı içiyor.

Bütün memleket seyirci!

Oh ne âlâ...

***

AKP'nin her yaptığında bir keramet bulan Ertuğrul Özkök 'ün , yoksul semtlerinde AKP gömlekli gençlerin erzak, kömür dağıtmasını, sosyal devletin gereği olarak yorumlamasını şaşkınlıkla karşıladım. Eskiden devlet, memurları aracılığıyla yardım ederdi. Ondan dolayı 'devlet baba' derdik. Devlete ' Ana' diyeni de Kemal Tahir örneğinde olduğu gibi hapishanelerde çürüttük. AKP cepten yardım ediyorsa diyecek yok. Ama devletin malını gecekondudaki yoksullara dağıtıyor ve seçmen tabanı oluşturuyorsa, buna ancak yardakçılar alkış tutabilir.

Orada birkaç soru:

"Bu değirmenin suyu nereden geliyor?"

Devletin memuru sosyal yardımı doğru dağıtmıyor mu?

Dağıtmıyorsa o memurlara ne yapıldı?

***

Yetim yurtlarına sığınmış kız çocukları bağırıyor, "Can ve namus güvenliğimiz kalmadı" diye.

AKP' li bir vekil Dr. Turhan Çömez sayı, saat veriyor. AKP'li bakan yalanlıyor . Hangisine inanalım?

***

Adana'da akıl hastanesi, toplama kampı gibi çalışıyor. Bunu televizyoncular açığa çıkarıyor. Delileri, kimsesizleri devlet eline bırakmayın diye mi bağıralım?

İşkenceyi karakollarda yapılır bilirdik. Memleketin her tarafı karako l olmuş!

Güneydoğu'da koruculuktan emekli olan devlet yanlısı kardeşler, metropol şehirlerde bar pavyon güvenliği sağlamaya başlamışlar. Bazılarının eli ağır, yüksek kattaki beyaz abilerin çocuklarına dokununca feryat figan oluyoruz.

Öbür türlü, normal flora savaşına giriyor. Ne duyan oluyor, ne gören.

Beyoğlu'nda kaymakamın oğlu gasp ediliyor, polis abiler aracı durumunda!

TBMM üyelerine soruyorum?

Bu olanları siz duymuyor musunuz?

Devletimiz çalışmıyor mu?

Denetleme görevini nasıl yapıyorsunuz?

Biz yurttaşların, eğitim, sağlık, mal ve can güvenliğini kim sağlayacak?

Hırsızın kardeşi, kötü koşullarda canını dişine takarak ülkenin dört bir yanında özveriyle çalışan bayan hâkime saldırıyor.

Başka bir hırsız, kaymakamın oğlunu gasp ediyor.

Bu sizlere dokunmuyor mu?

Devletimi geri istiyorum!


PDF OLARAK İNDİR

Bu İçeriği Beğendiyseniz Beğen Butonuna Tıklayınız!
Bu Haberin Aramalarda İlk Sayfalarda Çıkmasını İstiyorsanız + 1 Butonuna Tıklayınız!

Sayfa Başına GitGeri Git
0 (0)








Lütfen tüm alanları doldurun. Girdiğiniz bilgiler kesinlikle yayınlanmayacak, başka bir amaçla kullanılmayacaktır.

İÇERİK ARA

Aranacak Kelime